Devlet korumasından ayrılanlar, akran desteği ağları oluşturmanın gerekli olduğunu söylüyor.
“18 yaşına geldiğimizde yalnızız. Bize akıl verecek, destek olacak kimsemiz yok. Toplum bizi ancak kim olduğumuzu, kimliğimizi gizlersek hoş karşılar. Yetiştirme yurdundan veya koruyucu aileden ayrıldığımızda günlük işlerimizi nasıl yöneteceğimizi bilmiyoruz. Biraz paramız var ama nasıl yöneteceğimizi bilmiyoruz.” -Nahla EINemr, korumadan Ayrılanlar Ağı, Mısır.
Nahla, 23 – 25 Kasım 2020 tarihleri arasında düzenlenen ilk Uluslararası Korumadan Ayrılanlar Kongresi’nde bir çevrimiçi panelde konuşmacıydı. SOS Çocuk Köyleri tarafından düzenlenen ve kongre öncesindeki bir dizi web seminerinin ilki olan bu web semineri, korumadan ayrılanlar için akran destek ağları oluşturma ihtiyacına ve sivil toplumun onları desteklemedeki rolüne odaklandı. Korumadan ayrılanlar ve Afrika, Asya, Avrupa ve Orta Doğu’dan sivil toplum kuruluşlarının (STK’lar) temsilcileri deneyimlerini paylaştı.
Akran destek ağları neden önemlidir?
Korumadan ayrılanlar çeşitli zorluklarla karşı karşıyadır. Kimlikleriyle mücadele ederler. Büyürken yaşadıkları deneyimlerin travmasını taşırlar. Koruma altında büyüdükleri için ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Daha sonra reşit olduklarında genellikle desteksiz kalıyorlar. Bu nedenle, destek sunan ağlara sahip olmak önemli. Kinderdorf Perspectief’ten Martine Tobe, korumadan ayrılanların yaşamları ve onların, ebeveyn bakımıyla büyüyen çocuklara kıyasla hayatın sorunları ve sorularıyla nasıl farklı şekilde başa çıktıklarına dair içgörüler paylaştı. Koruyucu aile kuruluşlarının ve ağlarının desteğinin onların refahı için kritik olduğunu söyledi.
Bakımdan ayrılanlar ağı (CLN), gençlerin zorluklarla yalnız olmadıklarını hissettikleri bir güvenlik ağı gibidir. Ağ, tek bir sesle konuşmalarına izin vererek, değişimi tek başına savunmak yerine birlikte savunmalarına imkan tanıyor. Kenya Bakımdan Ayrılanlar Derneği’ni temsil eden Kenya’dan Ruth Wacuca, herkesin büyüdüğü yere geri dönemeyebileceği için “bakımdan ayrılanlar ağı”nın ev gibi hissettirdiğini söyledi.
COVID-19 nedeniyle sosyal mesafe, korumadan ayrılanların hissettiği izolasyonu daha da kötüleştirdi ve destek ağlarına sahip olmanın aciliyetini artırdı. Latin Amerika Bakımdan Ayrılanlar Ağı’nı temsil eden Ekvadorlu Lady Cobena, önceden kaydedilmiş bir mesajda, özellikle pandemi döneminde destek ağlarının öneminden bahsetti. Cobena, “Onların (bakımdan ayrılanların) kendilerini dinleyebilecek, onlara yardım edebilecek ve onlara destek sözü verebilecek bir grup gence sahip olduklarını bilmek, böyle bir krizde devam etmek için her şeyi değiştiriyor” diye ekledi.
Hakları ve yetkileri hakkında bilgi edinmek, korumadan ayrılanların birbirlerinden öğrendikleri başka bir yoldur. Korumadan ayrılanlar, bakımdan ayrılanlar ağı aracılığıyla seslerini keşfedebilir ve haklarını talep etmek için kullanabilirler. Çocuk bakım kurumları ayrıca, kendilerine açık olan yasal hükümleri anlamaları için korumadan ayrılanları eğitmek amacıyla zaman ayırarak onları desteklemelidir. Hindistan, Care Leavers Association and Network’ten Karishma Singh, korumadan ayrılanları kendilerine açık olan yasal hükümler konusunda eğitebilmeleri için çocuk bakım kurumlarını duyarlı hale getirmenin altını çizdi.
Korumadan ayrılanlar ayrıca, haklarının korunması ve karar alma süreçlerinin bir parçası olma ihtiyacını tartıştılar. Böylece ihtiyaçlarını ve olası çözümlerini, zorluklarını ve gereksinimlerini anlamayan kişiler yerine doğrudan hükümet yetkilileri ile paylaşabilirlerdi. Care Leavers Avusturya’dan Fabienne Landerer şunları söyledi: “Korumadan ayrılanların sesleri dikkate alınmalı ve değişim için karar verme sürecine dahil edilmelidir.”
Şimdiye kadar ilerleme
SOS Çocuk Köyleri için Asya Savunuculuk Danışmanı Chathuri Jayasooriya “Korumadan ayrılanlar ve sivil toplum kuruluşları (STK’lar) iş fırsatları, barınma bilgileri, politika savunuculuğu için araçlar, finansal kaynaklar oluşturma ve duygusal destek edinme gibi zorlukların ele alınmasında ilerleme kaydetmek için yorulmadan çalıştı.” dedi.
Kurumlarda büyüyen ve ayrılan çoğu kişinin doğum belgesi yoktur. Sri Lanka’da, bakımdan ayrılanlar ağı olan Generation Never Give Up (GNG), bakımdan ayrılanlara geçici doğum sertifikalarının verilmesinde önemli bir politika değişikliği getirmeyi hükümetle birlikte savundu. GNG ağından Nimmu, “Bu belgeler size bir kimlik ve ana akım topluma giriş sağlıyor” dedi. Sokağa çıkma yasağı sırasında, GNG ağı, korumadan ayrılan 155 kişiye mali yardım ve gıda tayınlarıyla destek verdi. Birlikte, yiyecek ve para olmadan mahsur kalan bakımevlerinden ayrılanlara, yiyecek ve diğer malzemeleri ulaştırması için hükümeti harekete geçirdiler.
GNG Ağı, bir tür korumadan ayrılanlar veri tabanına sahip oldukları için, korumadan ayrılanları destekleyebildi. SOS Çocuk Köyleri Sri Lanka Ulusal Direktörü ve panelistlerden biri olan Bay Divakar Ratnadurai, hükümetlerin bir veritabanında onlar hakkında bilgi toplamaları halinde, korumadan ayrılanları daha etkili bir şekilde destekleyebileceğini söyledi. Ratnadurai, “istihdam, eğitim, sağlık hizmetleri ve korumadan ayrılanlar için yasal desteğin temel zorluklarını ele almak için resmi bir hükümet girişimi olmalıdır” dedi. “Banka hesaplarına ve diğer tesislere erişimi olan CLN’lerin tanınması, bakımdan ayrılanları ana akım haline getirmede uzun bir yol kat edecektir.”
Afrika’da Kenya ve Zimbabwe’de bakımdan ayrılanların girişimleri oldukça dikkat çekici. Kenya’dan Thousand Memories Project adlı fotoğraf projesi, büyüyen çocukların fotoğraflarını çekiyor. Korumadan ayrılırken, onlara bir aidiyet duygusu vermek ve onlara kimlik kazandırarak yıllar içinde nasıl geliştiklerini görmek için bir fotoğraf albümü sunuluyor. Bir başka kayda değer girişim olan Singing to the Lions ise, korumadan ayrılanların travmalarının iyileşmesiyle ilgilenmektedir.
Zimbabwe bakımdan ayrılanlar ağı, hükümetle birlikte çalışarak politika değişikliğini sağladı. Ayrıntılı bir anket yürüttüler ve sonuçlara dayanarak, artık geçerli olmayabilecek eski politikaları iyileştirmek için politika değişiklikleri için öneriler yazdılar. Hükümet yeni bir dizi politika taslağı hazırlamayı taahhüt etti ve bunu Aralık 2020’ye kadar tamamlamayı hedefliyor. Zimbabwe Bakımdan Ayrılanlar Ağı’ndan Jeffrey Chiasi, “Politika değişiklikleri korumadan ayrılanların yaşam standartlarında olumlu sürdürülebilir bir değişiklik getirmek için önemlidir” dedi.
Korumadan ayrılanların karar alma süreçlerine dahil edilmesi, seslerinin parlamentoda duyulması, prosedürler hakkında farkındalık ve bilgi sahibi olmayı gerektirir. Ayrıca, farklı kanunların ve diğer yasal hükümlerin hayatlarını nasıl etkilediğini anlamaları gerekir.
Güney Afrika Parlamento Destek Vakfı, korumayı bırakanların hangi programların özellikle kendilerine yönelik olduğunu ve ulusal bütçeden bekleyebilecekleri mali harcamayı anlamalarına yardımcı olmak için kanunları ve bütçeleri basitleştirerek bakımdan ayrılanları desteklemektedir. Bu bilgi, hükümet yetkililerinin önünde kendi durumlarını ortaya koymalarına yardımcı olur. Öte yandan, politika değişikliklerini destekleyebilmeleri için, bakımdan ayrılanların endişelerini anlamaları için parlamenterleri duyarlı hale getirir ve eğitir.
İleriye giden yol
Korumadan ayrılanlar adil ve ilerici çözümler arıyor. Bu yüzden kendilerini harekete geçiriyorlar ve kolektifleştiriyorlar. Onların eşit muamele görmeleri ve topluma dahil edilmeleri gerekiyor. Bunu tek başlarına yapamazlar, müttefiklere ihtiyaçları vardır. Sivil toplum kuruluşları, onları destekleyerek, karar alma süreçlerine anlamlı bir şekilde katılabilmeleri, işe girebilmeleri ve dolu dolu bir hayat yaşayabilmeleri için erişimlerini, bilgilerini ve anlayışlarını oluşturarak bu boşluğu doldurabilir. Öte yandan, hükümetlerle birlikte çalışan STK’lar, politikacıları korumadan ayrılanların zorlukları hakkında bilgilendirebilir. Mümkün olduğu kadar çok bakıma ayrılan kişiye ulaşarak bir veritabanı oluşturabilirler ve sonuçta hiçbir bakımdan ayrılanın geride kalmaması için küresel bir bakım bırakanlardan ayrılanlar ağı oluşturabilirler.
Sanal foruma Asya, Afrika, Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya’da ki 41 ülkeden yaklaşık 260 kişi katıldı. Katılımcıların çoğunluğu korumadan ayrılan kişilerdi, onları araştırmacılar ve konu uzmanları takip etti.
Bu yazı Müge Uysal tarafından Hayat Sende Derneği adına Türkçeye kazandırılmıştır.
Yazının orijinal linkine ulaşmak için tıklayınız.
Hayat Sende’nin pozitif toplumsal dönüşüm çalışmalarına destek vermek için tıklayınız.