Sosyal hizmet uzmanları, ebeveynler, koruyucu aileler ve evlat edinilen çocuklar son altı ayda fazladan stres yaşadılar.
Kurum bakımında yaşayan bazı çocuklar, Covid-19 pandemisi sırasında ebeveynleri ile daha az temas kurdular. Geçtiğimiz yıl ebeveynler, sosyal hizmet uzmanları ve koruyucu aileler için oldukça stres yüklü bir sene oldu.
Çocuk Bakımı Yasası Raporlama Projesi (The Child Care Law Reporting Project), 2020 yılının ikinci yarısında kurum bakımında olan ve kurum bakımında koruma altına alınan çocukların deneyimlerinin incelendiği 48 vaka raporu yayınladı.
Vakaların çoğunda, çocukların ve onlara bakım vermekte olan kişilerin Covid-19 kısıtlamaları nedeniyle ek stres yaşadıkları görülmüştür.
Bazı ailelerde, ebeveynler ve çocuklar arasındaki etkileşim azaltıldı veya kısıtlamalar sırasında yüz yüze görüşmelerine izin verilmedi. Bazı kurum yetkililerinin, kendileri veya kurumdaki bir üyenin virüs riskinin bulunduğu yerlerde çocukların başkalarıyla etkileşime geçmesi konusunda endişeli oldukları ortaya çıkarılmıştır.
Mahkemeler tarafından çocuk bakımı ile ilgili kararlar almak için kullanılan çocuk veya ebeveyn değerlendirmelerinin bazı durumlarda iptal edilmesi veya kısıtlanması gibi durumlar oluştu.
Çocuk Bakımı Yasası Raporlama Projesi Yöneticisi Dr. Carol Coulter, “Tüm çocuklar için zor olan bu Covid-19 pandemisinin en savunmasız olan bu çocuklar üzerinde orantısız bir etkisi olduğu açıktır” dedi.
Dr. Coulter, “Kurum bakımında bulunan çocukların ebeveynleri ile anlamlı bir etkileşimden mahrum kaldıkları ve gelecekteki bakımlarını planlamak için gerekli olan değerlendirmelere erişimin azaldığı veya bu değerlendirmelerin geciktiği gibi durumlar ortaya çıktı” şeklinde bir açıklama yaptı.
“Problemlerinin üstesinden gelebilecek ve çocuklarıyla yeniden bir araya gelebilecek ebeveynlerin bunları yapabilmeleri için gerekli olan terapileri kaçırdıkları vakalar da bulunuyor” dedi.
Çocuk Bakımı Yasası Raporlama Projesi tarafından yayınlanan diğer raporlar arasında, çocukların bitlenmeye bağlı ciddi enfeksiyonlar, bağımlılık ve terapi hizmetleri üzerindeki kısıtlamalar ve okulların kapanması sırasında koruma kararı alınan çocukların izolasyonu gibi durumlar nedeniyle çocukların hastaneye yatırıldıkları vakalar bulunmaktadır.
Çocukları koruma altına alınan bağımlılık veya ciddi zihinsel hastalıklarıyla baş eden ebeveynler, çocuklarıyla yeniden bir araya gelmelerine yardımcı olacak destek hizmetlerine erişmekte zorluk çekmişlerdir.
Vakaların önemli bir kısmı aile içi şiddet içermektedir.
Bazı vakalarda, Kuzey İrlanda bölgesinde veya İngiltere’de çocuk bakımı davalarıyla karşı karşıya kalan ebeveynlerin, bunları önlemek için ülkeye geldikleri görülmüş; bu, mahkemelerin konuya ilişkin davanın nerede görülmesi hakkında karar vermesi gerektiği anlamına gelmiştir.
Çocuk Bakımı Yasası Raporlama Projesi, “Brexit’in gelecekte bu tür davalar üzerinde ne gibi bir etkiye sahip olacağı görülecektir, çünkü Avrupa Birliği yetki alanları arasındaki davaları aktarmak için oluşturulan yasal yapı artık geçerli değildir” açıklaması yapmıştır.
Dr. Coulter, “Daha da endişe verici olanı, bu yıl, çocukların bitlenmeden kaynaklanan enfeksiyonlarla hastaneye kaldırılmasına neden olan ciddi ihmal vakaları gördük” dedi.
Okulların uzun süre kapalı kalmasının, genellikle bu tür çocukları korumada ön saflarda bulunan öğretmenleriyle iletişimlerinin koptuğu ve bu nedenle ihmalin çok uzun süre fark edilmediği anlamına gelip gelmediği sorusunu gündeme getiriyor.
“En savunmasız kişilerin erken aşılanması da dahil olmak üzere virüsü yok etmek için önlemler planlarken, hükümetin kurum bakımındaki çocukların ihtiyaçlarını dikkate alması hayati önem taşıyor ” dedi.
“En savunmasız durumda bulunan bu çocuklar üzerindeki etkiyi mümkün olduğunca azaltmak adına çocuk koruma çalışanları ve koruyucu aileler için erken aşılama düşünülmelidir.”
Bu yazı Feyza Tevetoğlu tarafından Hayat Sende Derneği adına Türkçeye kazandırılmıştır.
Yazının orijinal linkine ulaşmak için tıklayınız.