Neden Aile Temelli Bakıma Yatırım Yapmalıyız?
Birleşmiş Milletler, dünya çapında 8 milyona yakın çocuğun kurum bakımında kaldığını tahmin ediyor. Ancak, bilgideki çelişkili rakamlar nedeniyle gerçek sayı çok daha yüksek olabilir. Çatışmaların, iklim değişikliği, HIV ve AIDS gibi hastalıkların en yoksul ve savunmasız aileler üzerindeki etkisinin artmasıyla birlikte bu sayının da artması muhtemeldir.
Birçok kurumda bakım standardı zayıf. Birçok çocuk, istismara ve ihmale uğruyor. Özellikle üç yaşın altındaki çocuklar, aile ortamında yeterli bakıma ulaşamadıkları için kalıcı gelişimsel hasar riski altında. Tüm çocuklar için kurumlarda uzun süreli kalmalarının kalıcı ve negatif etkileri olabilir. Kurum bakımının çocuklara verebileceği zararlar 20. yüzyılın başlarından itibaren belgelenmiştir.
Yetiştirme yurdu veya çocuk yuvası olarak bilinen yerlerdeki çocukların çoğu “kimsesiz” değil. Yetiştirme yurdundaki her beş çocuktan en az dördünde bir veya tüm ebeveynler hayattadır.
Çocukların evde yaşayamamalarının ana sebeplerinden ikisi yoksulluk ve toplumsal dışlanma. Aileler genellikle çocukların kurum bakımı altına almanın onların eğitim, yeterli yiyecek ve diğer temel ihtiyaçları almalarını sağlamanın tek yolu olduğunu düşünüyorlar. Ayrımcılık ve kültürel tabular, bazı ülkelerde orantısız sayıda kız çocuğunun, engelli çocukların ve azınlık etnik gruplardan gelen çocukların bakım kurumlarına bırakıldığı veya terk edildiği anlamına da gelmektedir. Maddi ve manevi destek sağlanarak, bu çocukların çoğuna ebeveynleri ve akrabaları bakabilir.
Aileleri, çocuklarından vazgeçmeye iten yoksulluk ve sosyal dışlanmayla mücadele etmek ve ebeveynlerin çocuklarına bakma kapasitesini geliştirmeye yardımcı olmak için daha fazla finansal destek gerekir. Ek olarak, alternatif ailelere ihtiyaç duyan çocuklar için (koruyucu aile ve evlat edinme gibi) kaliteli aile temelli bakım seçeneklerinin geliştirilmesine öncelik verilmelidir.
Araştırmalar, siyasi iradenin olduğu yerde çocuklara iyi bakılabileceğini ve korunabileceğini göstermektedir. Örneğin Endonezya, kurumlardaki bakımın kalitesini geliştirmek, politikaları ve kaynakları ailelerdeki çocukları desteklemeye teşvik için yaygın bir reform sürecine girmiştir. Sierra Leone, birçok çocuğu aileleriyle yeniden birleştirdi ve bakım kurumlarının kullanımı ile ilgileniyor. Hırvatistan, aile ve toplum temelli bakıma daha fazla öncelik verilmesi için önemli yapısal ve yasal değişiklikler gerçekleştirdi. Güney Afrika, aileleri güçlendirmek ve gereksiz ayrılıkları önlemek için sosyal koruma ve diğer mekanizmaları oluşturdu. Ne yazık ki, bu tür örnekler az ve sınırlı.
Dünya çapında hükümetler ve uzmanlarla birkaç yıl süren görüşmeler sonrasında 2009 yılında sonuçlandırılan, Çocuklara Yönelik Alternatif Bakımın Uygun Kullanım ve Koşullarına ilişkin yeni Uluslararası Yönergeler acilen kabul edilmeli ve uygulanmalıdır.
Ulusal ve yerel çocuk bakım koruma sistemlerinin tasarımı ve sunumu, ailelerin kendi çocuklarına bakabilmelerini sağlamak ve gerektiğinde çocukların pozitif bakım alternatiflerine erişimini sağlamak için dönüştürülmelidir.
Her düzeyde olumlu çocuk bakımı ve koruma uygulamalarının sürdürülmesini sağlamak için yeni bir siyasi liderlik dönemini gerektirecektir. Bu amaçla, bunları istiyoruz:
Her hükümet, kılavuzlar doğrultusunda aile destek hizmetleri ve aile temelli alternatif bakım oluşturmaya, yatılı bakımın aşırı kullanımı ve kötüye kullanımıyla mücadele etmeye yönelik uzun vadeli bir taahhütte bulunmalıdır. Bu, bütçe tahsislerine, ulusal stratejilere ve aile ayrılığının önlenmesine öncelik veren ve gerektiğinde çocukların kaliteli aile temelli bakım alternatiflerine erişebilmelerini sağlayan yasal ve politikalara yansıtılmalıdır. Üç yaşın altındaki çocukların kendi aileleriyle birlikte kalabilmelerine veya aile temelli alternatif bakım hizmetlerine erişebilmelerine öncelik verilmelidir.
Hükümetlerin, her türlü alternatif bakımın kılavuzlarda belirtilen ilke ve standartlara uymasını sağlamak için yapılması gerekenler:
- Belgelendirme, denetim ve izleme yoluyla ulusal asgari kalite standartlarının oluşturulması ve uygulanması.
- Kayıt dışı veya yasa dışı bakım kurumlarına karşı yasal işlem başlatılması.
- Gerektiğinde kurumsal bakım sağlayıcılarını yeniden eğitmek, çocukların bakımını destekleyebilecek ve izleyebilecek etkili bir sosyal hizmet uzmanı kadrosu oluşturulması.
- Hükümet, bakım sağlayıcılar ve bağışçıların bakım ve koruma endişelerini önlemek ve bunlara yanıt vermek, birlikte etkili bir şekilde çalışabilmeleri için her düzeyde koordinasyon mekanizmaları oluşturulması.
Fonların koruyucu aile ve topluluk desteğine ve aile temelli alternatif bakıma yönlendirilmesini sağlamak için bağışçılar:
- Yetiştirme yurdundan ayrılanların kaliteli aile temelli bakım alternatiflerinin geliştirilmesini desteklemeli
- Sosyal hizmet uzmanlarının eğitimini ve akreditasyonunu teşvik etmeli.
- Sosyal koruma programlarını başlatmalı veya genişletmeli.
- Ailelerin çocuklarına bakmalarını destekleyen toplum temelli hizmetler geliştirmeli.
BM (Birleşmiş Milletler) kurumları, Sivil Toplum Kuruluşları ve inanç temelli kuruluşlar, çocuklar için aile ve toplum temelli bakımın önemi konusunda farkındalık yaratır. Bu farkındalık, aşağıdakilere yönelik bilgilendirme kampanyalarını içermelidir:
- Kamu ve özel bağışçıları eğitmek
- Çocukların ve ailelerin destek hizmetlerine ilişkin haklarının farkında olmalarını sağlamak
- Yetişkinleri evlat edinme programlarına katılmaya teşvik etmek
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yönelik Şiddet Özel Temsilcisi ve Birleşmiş Milletler Çocuklar ve Silahlı Çatışma Özel Temsilcisi, kalkınma ve çatışma durumlarında yeterli aile bakımına sahip olmayan çocukların bakım durumuna ilişkin ortak bir rapor hazırlamayı planlamaktadır.
Yazının orjinal linkine ulaşmak için tıklayınız.
Bu yazı Zeynep Özçalık tarafından Hayat Sende Derneği adına Türkçeye kazandırılmış, kontrolü İlayda Şen tarafından yapılmıştır.
Bu yazı “Keeping Children Out of Harmful Institutions” başlıklı yazıdan özet haline getirilmiştir. Pozitif sosyal dönüşüm için bağışlarınızla destek olun. Bağış yapmak için tıklayınız.